# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَمْ اٰتَيْنَاهُمْ كِتَابًا مِنْ قَبْلِه۪ فَهُمْ بِه۪ مُسْتَمْسِكُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Em âteynâhum kitâben min kablihi fehum bihi mustemsikûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yoksa biz onlara Kur’an’dan önce, iddialarını destekleyen bir kitap gönderdik de, ona mı tutunuyorlar? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yoksa bundan önce onlara bir kitap verdik de ona mı tutunuyorlar? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yoksa onlara daha önce bir kitap verdik de ona mı bağlanıyorlar? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yoksa bundan önce onlara bir kitap verdik de ona mı sarılıyorlar? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yoksa biz kendilerine bundan önce bir kitap verdik de onlar, ona mı sarılıyorlar? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yoksa biz onlara bundan evvel bir kitab vermişiz de ona mı tutunuyorlar? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yoksa biz kendilerine bu (Kur'an) dan evvel (iddialarına yer veren) bir kitab verdik de şimdi onlar buna mı tutunuculardır? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yoksa (biz) kendilerine, bundan önce bir kitab verdik de onlar ona mı tutunan kimselerdir? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yoksa biz, onlara, bundan (Kur'an'dan) önce bir kitab vermişiz de ona mı tutunub amel ediyorlar? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yoksa onlara bundan evvel bir kitap mı vermiştik ki, artık onlar ona tutunuculardır? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yoksa bu Kur'ân'dan önce onlara Biz bir kitap verdik de ona mı sarılıyorlar? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | What! have We given them a Book before this, to which they are holding fast? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...