# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنَّهُ ف۪ٓي اُمِّ الْكِتَابِ لَدَيْنَا لَعَلِيٌّ حَك۪يمٌۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-innehu fî ummi-lkitâbi ledeynâ le’aliyyun hakîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Doğrusu o, katımızdaki Ana Kitap’ta bulunan çok yüce, her türlü şüphe ve değişiklikten uzak, hüküm ve hikmetlerle dolu bir kitaptır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O, katımızda bulunan Ana Kitap'ta (levh-i mahfuzda) mevcut, yüce ve hikmetle dolu bir kitaptır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şüphesiz o, Bizim katımızda Ana Kitap'ta mevcut, yüce ve hikmet dolu bir Kitap'dır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz o, katımızdaki ana kitapta (Levh-i Mahfuz’da) mevcuttur, çok yücedir, hikmetlerle doludur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gerçekten o bizim nezdimizde bulunan ana kitapta mevcut yüce ve hikmet dolu bir kitaptır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve hakıkat o, bizim nezdimizdeki ana kitabda çok yüksek, çok hikmetlidir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şübhesiz o (Kur'an), nezdimizdeki ana kitabda (sabit), çok yüce çok kıymetli (bir kitab) dır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve muhakkak ki o, katımızda bulunan ana kitabda (Levh-i Mahfûz'da)dır. Gerçekten çok yücedir, çok hikmetlidir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten o, bizim katımızdaki ana kitabda (Levh-i Mahfûz'da) şanı çok yücedir, hikmet doludur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve şüphe yok ki o, nezdimizdeki ana kitapta elbette pek yüksektir, çok hikmetle muttasıftır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O, katımızdaki Ana Kitapta bulunan pek yüce ve hikmet dolu bir kitaptır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And verily, it is in the Mother of the Book, in Our Presence, high (in dignity), full of wisdom. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...