# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَمَّٓا اٰسَفُونَا انْتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَاَغْرَقْنَاهُمْ اَجْمَع۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Felemmâ âsefûnâ-ntekamnâ minhum feaġraknâhum ecma’în(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nihâyet gazabımızı üzerlerine çektiler. Biz de hak ettikleri cezayı onlara verdik de hepsini suda boğduk. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böylece bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Böylece Bizi öfkelendirince onlardan öç aldık, hepsini suda boğduk. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar bizi bu şekilde öfkelendirince biz de onlardan öç aldık, hepsini suda boğduk. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nihayet bizi gazaplandırdıkları zaman onlardan intikam aldık. Hepsini suda boğduk. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Böyle vaktâ ki bizi gadaba da'vet ettiler biz de kendilerinden intikam aldık hepsini birden gark ediverdik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Nihayet, onlar bizi gazablandırınca kendilerinden intikam aldık. Derhal onları topdan (suda) boğduk. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Artık ne zaman ki bizi gazablandırdılar, onlardan intikam alıverdik, bu yüzden onları hep birlikte suda boğduk. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Vakta ki, (isyan ederek) bizi gazablandırdılar, biz de kendilerinden intikam aldık; hepsini birden (denizde) boğduk. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki, Bizi gazaplandırdılar, onlardan intikam aldık. Hemen hepsini de garkettik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gazabımızı hak ettiklerinde onları boğarak intikam aldık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | When at length they provoked Us, We exacted retribution from them, and We drowned them all. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 55. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...