# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ الْمُجْرِم۪ينَ ف۪ي عَذَابِ جَهَنَّمَ خَالِدُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne-lmucrimîne fî ‘ażâbi cehenneme ḣâlidûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ömürlerini günah bataklığında tüketmiş inkârcı suçlular, ebediyen cehennem azabında kalacaklardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 74, 75. Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklar, azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde kurtuluştan ümit kesmişlerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu suçlular, temelli kalacakları cehennemin azabı içindedirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphesiz ki suçlular, cehennem azâbında ebedi olarak kalacaklardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haberiniz olsun ki mücrimler Cehennem azâbında muhalleddirler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şübhe yok ki günahkârlar cehennem azabında ebedî kalıcıdırlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhe yok ki o (dinsiz) günahkârlar, Cehennem azâbında ebedî olarak kalıcıdırlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak ki kâfirler, cehennem azabında devamlı olarak kalacaklardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kâfirler ise şüphe yok ki, cehennemin azabı içinde ebedîyyen kalıcılardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Mücrimler ise ebediyen Cehennem azabındadırlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The sinners will be in the Punishment of Hell, to dwell therein (for aye): |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 74. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Sözlükte “korku namazı” anlamına gelen salâtü'l-havf tabiri fıkıhta düşman, eşkıya, hayvan saldırısı yahut yangın, sel tehlikesi gibi tehditler karşıs ...
Ayet-i kerimede buyrulur: ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ Sonra gizli açık her ...
Hatim, “Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuma” demektir. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لٰكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُ جَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُۘ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ دَٓائِمُونَۖ Elleżîne hum ‘alâ salâtihim dâ-imûn(e). “Onlar namazlarında devamlıdırla ...