# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاسْتَمْسِكْ بِالَّذ۪ٓي اُو۫حِيَ اِلَيْكَۚ اِنَّكَ عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Festemsik billeżî ûhiye ileyk(e)(s) inneke ‘alâ sirâtin mustakîm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O halde sana vahyolunan Kur’an’a sımsıkı sarıl! Çünkü sen gerçekten dosdoğru bir yoldasın. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sana vahyolunana sarıl, sen, şüphesiz doğru yol üzerindesin. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sarıl. Şüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sen hemen o sana vahyolunana tutun muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Binâen'aleyh sen, sana vahyolunan (Kur'an) a kuvvetle sarıl. Muhakkak ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Artık, sana vahyedilene tutun! Muhakkak ki sen, dosdoğru bir yol üzerindesin. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onun için sen, hemen sana vahyedilen Kur'an'a yapış (onunla amel et). Şübhesiz ki sen, doğru bir yol üzerindesin. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık sen, sana vahyolunmuş olana kuvvetle sarıl. Şüphe yok ki, sen bir doğru yol üzerindesin. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sana vahyolunana sımsıkı sarıl. Çünkü sen dosdoğru bir yoldasın. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So hold thou fast to the Revelation sent down to thee; verily thou art on a Straight Way. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 43. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...