# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Yevme yeteżekkeru-l-insânu mâ se’â | |
1. | Ömer Çelik Meali | İnsan neyin peşinden koştuğunu o gün anlar, fakat artık iş işten geçmiştir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 34, 35, 36. Her şeyi alt üst eden o büyük felâket geldiği vakit, insan dünyada iken ne için çalıştığını hatırlar. Cehennem de gören her kişiye açıklığı ile gösterilir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 34,35. Güç yetirilemeyen en büyük baskın geldiği zaman, o gün, insan ne uğurda çalıştığını anlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 34,35. En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O, insanın neyin peşinde koştuğunu anladığı gün, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O insanın neye koştuğunu anlıyacağı gün |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İnsanın neye koşduğunu iyice anlayacağı gün, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 34,35. Fakat o en büyük felâket (kıyâmet) geldiği zaman! O gün insan, (hayâtı boyunca) neye koşmakta olduğunu iyice anlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O gün insan, (küfür olarak) ne yaptığını anlıyacaktır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İnsan neye koşup durmuş olduğunu o gün hatırlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İnsan neye çabaladığını o gün hatırlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Day when man shall remember (all) that he strove for, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 35. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...