# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاِنَّ الْجَح۪يمَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-inne-lcahîme hiye-lme/vâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte o kızgın alevli cehennem, onun varacağı yerin tâ kendisidir! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 37, 38, 39. Azana ve dünya hayatını ahirete tercih edene, şüphesiz cehennem tek barınaktır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 37,38,39. İşte, azıp da dünya hayatını tercih edenin varacağı yer şüphesiz cehennemdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 37,38,39. Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kuşkusuz onun varacağı yer cehennemdir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | muhakkak Cahîmdir onun varacağı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | işte muhakkak ki o alevli ateş (cehennem) onun varacağı yerin ta kendisidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 37,38,39. Artık kim azgınlık etmiş ve dünya hayâtını (âhirete) tercîh etmişse, artık şübhesiz (o kimse için) varılacak olan yer, ancak Cehennemdir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak cehennem, onun varacağı yerdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık şüphe yok ki, cehennemdir, odur onun yurdu. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Barınacağı yer Cehennemdir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Abode will be Hell-Fire; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...