# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالنَّازِعَاتِ غَرْقًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-nnâzi’âti ġarkâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yemin olsun derinlere dalarak şiddetle söküp çıkaranlara, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5. Söküp çıkaranlara, yavaşça çekenlere, yüzdükçe yüzenlere, yarıştıkça yarışanlara, iş düzenleyenlere andolsun; |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Canları boğarcasına şiddetle çekip alanlara and olsun, |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara, |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun şiddetle çekip çıkaranlara, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O daldırıp nez'edenlere |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun (kâfirlerin cesedlerine) boğulmuş olan ruuhlarını tâ derinlikler (in) den söküb koparan, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 1,2,3,4,5. (Kâfirlerin ruhlarını) şiddetle söküp çıkaranlara (nâziât'a), (Mü'minlerin ruhlarını yavaş yavaş) kolaylıkla çekip alanlara, (emrolundukları şeye sür'atle) yüzüp gidenlere, sonra yarışıp geçenlere, sonra işleri düzenleyenlere (bütün bu vazîfeleri yapan meleklere) yemîn olsun (ki, öldükten sonra mutlaka diriltileceksiniz!) |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kasem olsun, (kâfirlerin ruhlarını tâ) derinliklerden çekip şiddetle çıkaran meleklere; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun (ruhları) şiddetle çekip çıkaranlara. |
11. | Ümit Şimşek Meali | And olsun çekip çıkaranlara, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | By the (angels) who tear out (the souls of the wicked) with violence; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 1. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...