# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَخَذَهُ اللّٰهُ نَكَالَ الْاٰخِرَةِ وَالْاُو۫لٰىۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-eḣażehu(A)llâhu nekâle-l-âḣirati vel-ûlâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah da onu hem âhiretin hem dünyanın dehşet verici azabıyla cezalandırdı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah bunun üzerine onu dünya ve ahiret azabına uğrattı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah da onu tuttu, dünya ve ahiret azabıyla yakalayıverdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Allah da onu tuttu sonuna önüne nekâl olmak üzere tenkîl ediverdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunun üzerine Allah onu hem âhiret, hem dünyâ azâbiyle yakaladı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Allah da onu, âhiretin ve dünyanın (ibret verici) azâbıyla yakalayıverdi! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah da onu dünya ve ahiret azabı ile yakalayıverdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Fakat Allah, onu ahiretin de, dünyanın da ukûbetiyle yakaladı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah da onu hem dünya, hem âhiret azabıyla yakaladı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But Allah did punish him, (and made an) example of him, - in the Hereafter, as in this life. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 25. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...