# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ءَاَنْتُمْ اَشَدُّ خَلْقًا اَمِ السَّمَٓاءُۜ بَنٰيهَا۠ | |
Türkçe Okunuşu * | E-entum eşeddu ḣalkan emi-ssemâ(u)(c) benâhâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey haşri inkâr edenler! Sizi yeniden yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? İşte bakın! Onu Allah nasıl da binâ etti. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 27, 28, 29. Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti, onu yükseltip düzene koydu. Gecesini kararttı, gündüzünü ağarttı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 27,28. Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Ey inkârcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? Onu Allah bina etti. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sizmi daha çetinsiniz yaratılışça yoksa Semamı? O «Allah» onu bina etti |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sizi (tekrar) yaratmak mı (sizce) daha güc, yoksa göğ (ü yaratmak) mı ki onu (Allah) bina etmişdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenler!) Siz mi yaratılışça daha zorsunuz, yoksa gök mü? Onu (Allah) binâ etti. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Sizce, öldükten sonra tekrar) sizi yaratmak mı çetin, yoksa semâ (yı yaratmak) mı? Allah onu bina etmiştir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sizler mi yaradılış itibariyle daha çetinsiniz, yoksa gök mü ki, onu binâ etti? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sizi yaratmak mı daha zor, göğü mü? Allah onu bina etti. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | What! Are ye the more difficult to create or the heaven (above)? (Allah) hath constructed it: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 27. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...