# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِذْ نَادٰيهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۚ | |
Türkçe Okunuşu * | İż nâdâhu rabbuhu bilvâdi-lmukaddesi tuvâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hani Rabbi ona mukaddes Tuvâ vâdisinde şöyle seslenmişti: |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kutsal vâdi Tuvâ'da Rabbi ona şöyle seslenmişti: |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Tuva'da, kutsal bir vadide, Rabbi ona şöyle hitap etmişti: |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti: |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hani Rabbi ona kutsal vaadi Tuva'da seslenmişti: |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O vakıt ki ona rabbı nidâ etmişti o mukaddes vadîde: Tuvada |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hani Rabbi ona mukaddes «Tuvaa» vadisinde (şöyle) nida etmişdi : |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 16,17. Hani Rabbi ona, mukaddes vâdi olan Tuvâ'da nidâ buyurmuştu: “Fir'avun'a git; çünki o çok azdı!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hani Rabbi ona, mukaddes Tuva vadisinde şöyle nida etmişti: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O vakit ki, O'na Rabbi, mukaddes Tuvâ vadisinde nidâ etmişti. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hani Rabbi ona kutsal vadi Tuvâ'da seslenmişti: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Behold, thy Lord did call to him in the sacred valley of Tuwa:- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...