# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ | |
Türkçe Okunuşu * | Aḣrace minhâ mâehâ vemer’âhâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ondan sularını ve otlaklarını çıkardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 30, 31, 32, 33. Ondan sonra da yerküreyi döşedi. Kendiniz ve hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere, yerden suyunu ve otlağını çıkardı ve dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Suyunu ondan çıkarmış ve otlak yer meydana getirmiştir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ondan suyunu ve merasını çıkardı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ondan suyunu ve otlağını çıkardı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ondan suyunu ve mer'asını çıkardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ondan suyunu, otlağını çıkardı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 31,32,33. Size ve hayvanlarınıza bir fayda olmak üzere, ondan (yeryüzünün) suyunu ve otlağını çıkardı ve dağlar ki onları yerleştirdi! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O arzdan suyunu ve otlağını çıkardı; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ondan suyunu ve otlağını çıkarıverdi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ondan suyunu ve otlağını çıkardı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He draweth out therefrom its moisture and its pasture; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...