# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاِذَا هُمْ بِالسَّاهِرَةِۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-iżâ hum bi-ssâhira(ti) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bir anda uyanır, kendilerini mahşerde buluverirler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hepsi hemen bir düzlüğe dökülecektir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir de bakarsın hepsi meydandadır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bakarsın uyanmışlar hepsi meydandadır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ki o zaman onlar (görürsün ki) hemen (diri olarak) toprağın yüzündedirler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bir de bakarsın ki onlar (dirilmiş olarak) meydanda (mahşer yerinde) olan kimselerdir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de bakarsın onlar hep kabirlerinden uyanmışlar, (bir araya toplanmışlar)... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık onlar, o zaman bir düz yer üzerindedirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kendilerini bir meydanda bulurlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | When, behold, they will be in the (full) awakening (to Judgment). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |