# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَهْدِيَكَ اِلٰى رَبِّكَ فَتَخْشٰىۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ehdiyeke ilâ rabbike fetaḣşâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | “«İster misin, seni Rabbine giden yola ileteyim de O’nu tanıyıp saygıyla O’na teslim olasın!»” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 18, 19. De ki: Arınmayı ve seni Rabbimin yoluna iletmemi ister misin? Böylece ondan korkarsın. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Rabbine giden yolu göstereyim ki O'na saygı duyup korkasın." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Seni Rabbine ileteyim de O’na karşı derinden saygı duyup korkasın!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Seni Rabbinin yoluna ileteyim de ondan korkasın. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve rabbına irşad edeyim de seni saygılanasın? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ve seni Rabbin (i tanıtmıya) irşâd edeyim ki (Ondan) korkasın». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 18,19. “Bu yüzden (ona) de ki: 'Senin (şirk ve isyan kirlerinden) temizlenmeye(meylin) var mı? Seni Rabbine (giden yola) irşâd edeyim de böylece (O'nu tanıyasın ve O'ndan) korkasın!' ” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Seni Rabbine davet edeyim de (O'na) boyun eğesin? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve sana Rabbin yolunu göstereyim de O'ndan korkasın.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Rabbinin yolunu sana göstereyim de Ondan kork.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "´And that I guide thee to thy Lord, so thou shouldst fear Him?´" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nâziât Sûresi 19. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...