# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالُوا لَوْلَا نُزِّلَ هٰذَا الْقُرْاٰنُ عَلٰى رَجُلٍ مِنَ الْقَرْيَتَيْنِ عَظ۪يمٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve kâlû levlâ nuzzile hâżâ-lkur-ânu ‘alâ raculin mine-lkaryeteyni ‘azîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bir de dediler ki: “Bu Kur’an şu iki şehirden önde gelen büyük bir adama indirilmeli değil miydi?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ve dediler ki: Bu Kur'an iki şehirden bir büyük adama indirilse olmaz mıydı? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Bu Kuran, iki şehrin birinden bir büyük adama indirilmeli değil miydi?" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Bu Kur’an, iki şehrin birinden bir büyük adama indirilseydi ya!” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yine Onlar: "Bu Kur'an, şu iki şehirden bir büyük adama indirilmeli değil miydi?" dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve «ne olurdu şu Kur'an iki memleketten bir büyük adama indirilse idi» dediler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bir de (şunu) söylediler: «Şu Kur'an iki memleketin birindeki büyük bir adama indirilmeli değil miydi»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve dediler ki: “Bu Kur'ân, iki şehirden (birinde bulunan) büyük bir adama indirilmeli değil miydi?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yine şöyle dediler: “- Şu Kur'an, iki memleketten (Mekke ve Taif'den) bir büyük adama (mal ve mevkii büyük bir kimseye) indirilseydi ya!...” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve dediler ki: «Şu Kur'an, iki beldeden bir büyük erkek üzerine indirilmiş olmalı değil midir?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir de “Bu Kur'ân iki şehirden birindeki büyük bir adama indirilseydi ya” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Also, they say: "Why is not this Qur´an sent down to some leading man in either of the two (Chief) cities?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...