# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلِكُلٍّ دَرَجَاتٌ مِمَّا عَمِلُواۜ وَمَا رَبُّكَ بِغَافِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Velikullin deracâtun mimmâ ‘amilû(c) vemâ rabbuke biġâfilin ‘ammâ ya’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Herkesin iyi veya kötü yaptığı işlere göre derecesi farklı olacaktır. Çünkü Rabbin, onların yaptıklarından habersiz değildir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Herkesin yaptıkları işlere göre dereceleri vardır. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşlediklerine karşılık her birinin dereceleri vardır. Rabbin onların işlediklerinden habersiz değildir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Herkesin amellerine göre dereceleri vardır. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Her birinin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | ve her biri için amellerinden dereceler vardır rabbın ne işlediklerinden gâfil de değil |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Herkesin (hayır ve şer) yapdıkları şeylere göre dereceleri vardır. Onlar (kâfirler) ne yaparlarsa Rabbin onlardan gaafil değildir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Herkes için, yaptıklarından dolayı dereceler vardır. Çünki Rabbin (onların)yapmakta olduklarından gafil değildir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Herkes için, yaptıklarına göre dereceler vardır. Rabbin de onların yaptıklarından gafil değildir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve herkes için yaptıkları şeylerden dolayı dereceler vardır. Ve senin Rabbin onların ne yapar olduklarından gâfil değildir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Herkes için, yaptığı işe göre, derece derece karşılıklar vardır. Çünkü Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | To all are degrees (or ranks) according to their deeds: for thy Lord is not unmindful of anything that they do. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 132. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...