# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ذٰلِكَ الْيَوْمُ الْحَقُّۚ فَمَنْ شَٓاءَ اتَّخَذَ اِلٰى رَبِّه۪ مَاٰبًا | |
Türkçe Okunuşu * | Żâlike-lyevmu-lhakk(u)(s) femen şâe-tteḣaże ilâ rabbihi meâbâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte bu, kesin olarak gelecek gündür. Öyleyse dileyen, kendisini Rabbine ulaştıracak bir yol tutsun. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte o, kesin olarak gelecek gündür. O halde dileyen Rabbine varan bir yol tutsun. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşte gerçek gün budur. Dileyen kimse, Rabbine götürecek bir yol benimser. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İşte bu, hak olan gündür. Artık dileyen kimse Rabbine ulaştıran bir yol tutar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte bu hak gündür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O günkü haktır, o halde dileyen Rabbına varacak bir yüz edinsin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte bu, hak olan o gündür. O halde dileyen kişi Rabbine bir dönüş ve gidiş yeri edinsin. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte bu, o hak olan gündür. Artık dileyen, Rabbine varan bir yol tutar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte bu kıyamet, çaresiz vuku bulacak gündür. Artık dileyen, Rabbine varacak bir yol edinsin, (iman edip itaatten ayrılmasın). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte bu, o hak olan gündür, artık kim dilerse Rabbine sığınacak bir mahal edinsin. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte bu gerçek olan gündür. Artık dileyen Rabbine doğru bir yol tutsun. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | That Day will be the sure Reality: Therefore, whoso will, let him take a (straight) return to his Lord! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nebe' Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
“Siz bu iftira etme işinin önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki o, Allah katında çok büyük bir suçtur.” (Nûr sûresi (24), 15) İslâm tarihini ...
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Sözlükte “korku namazı” anlamına gelen salâtü'l-havf tabiri fıkıhta düşman, eşkıya, hayvan saldırısı yahut yangın, sel tehlikesi gibi tehditler karşıs ...
Ayet-i kerimede buyrulur: ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ Sonra gizli açık her ...
Hatim, “Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuma” demektir. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لٰكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُ جَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُۘ ...