# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَلَّا سَيَعْلَمُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kellâ seya’lemûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hayır, anlaşmazlığa ne hâcet! Yakında onun ne olduğunu bilecekler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Hayır! Anlayacaklar! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hayır; şüphesiz görüp bileceklerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hayır, ileride bilecekler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır, ilerde bilecekler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hayır ileride bilecekler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hayır (ihtilâfa ve soruşdurmıya hacet yok), ileride (onu) bilecekler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hayır! Yakında bilecekler! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hayır, (ihtilâfa lüzum yok, iş dedikleri gibi değil). İleride (kıyamet günü, inkârlarının akıbetini) bilecekler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayır. Yakında bileceklerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Heyhat! Öğrenecekler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily, they shall soon (come to) know! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nebe' Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |