# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَجَعَلْنَا النَّهَارَ مَعَاشًاۖ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ce’alnâ-nnehâra me’âşâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gündüzü geçiminiz için çalışma zamanı kıldık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Gündüzü geçimi sağlama vakti kıldık; |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Gündüzü de geçimi temin zamanı kıldık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gündüzü de bir geçim zamanı yaptık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve gündüzü bir meaş yaptık |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gündüzü maişet vakti yapdık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Gündüzü ise, geçim vakti kıldık! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gündüzü ise, geçim vakti kıldık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Gündüzü de bir geçim vakti yaptık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gündüzü geçim vakti yaptık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And made the day as a means of subsistence? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nebe' Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...