# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّٓا اَنْذَرْنَاكُمْ عَذَابًا قَر۪يبًاۚ يَوْمَ يَنْظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَن۪ي كُنْتُ تُرَابًا | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ enżernâkum ‘ażâben karîben yevme yenzuru-lmer-u mâ kaddemet yedâhu ve yekûlu-lkâfiru yâ leytenî kuntu turâbâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Doğrusu biz sizi, gelmesi yakın bir azaba karşı uyardık. O gün insan bizzat kendi elleriyle ne hazırlayıp gönderdiğine bakacak; kâfir ise tamâmen ümidini yitirip: “Âh ne olurdu, keşke toprak olsaydım” diyecektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: «Keşke toprak olsaydım!» diyecektir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sizi, yakın gelecekteki bir azabla uyardık; o gün kişi elleriyle sunduğuna bakar ve inkarcı da: "Keşke toprak olaydım" der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkârcının, “Keşke toprak olaydım!” diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. O gün kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve kâfir diyecek ki: "Ah ne olaydı, ben bir toprak olaydım." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Çünkü biz size yakın bir azâbı ıhtar ettik, o gün ki kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve diyecek ki kâfir: ah nolaydı ben bir türâb olaydım |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Çünkü hakıykaten biz size yakın bir azabın tehlikesini haber verdik. O gün (her) kes iki elinin önden yolladığı ne ise (ona) bakacak, kâfir ise «Ah, ne olurdu ben bir toprak olaydım» diyecek. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz ki biz, sizi yakın bir azâb ile korkuttuk. O gün kişi, ellerinin takdîm ettiği şeye (önceden işlediği ameline) bakar ve kâfir: “Ah! Keşke ben toprak olaydım!” der. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Çünkü biz, size, (ahirette olacak) yakın bir azabı haber verdik. O gün kişi, ellerinin kazanıp öne (ahirete) gönderdiği amellere bakacak ve kâfir şöyle diyecektir: “- Ah ne olurdu, ben bir toprak olaydım!...” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki Biz, sizi yakın bir azap ile korkutmuş olduk. O gün ki herkes iki elinin ne takdim etmiş olduğuna bakacaktır. Kâfir de, «Ah! Ben keşke, bir toprak olaydım,» diyecektir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz sizi yakın bir azap hakkında uyardık. O gün insan kendi eliyle yaptıklarına bakar; kâfir de “Keşke toprak olsaydım” der. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily, We have warned you of a Penalty near- the Day when man will see (the deeds) which his hands have sent forth, and the Unbeliever will say, "Woe unto me! Would that I were (metre) dust!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nebe' Sûresi 40. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Sözlükte “korku namazı” anlamına gelen salâtü'l-havf tabiri fıkıhta düşman, eşkıya, hayvan saldırısı yahut yangın, sel tehlikesi gibi tehditler karşıs ...
Ayet-i kerimede buyrulur: ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ Sonra gizli açık her ...
Hatim, “Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuma” demektir. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لٰكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُ جَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُۘ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ دَٓائِمُونَۖ Elleżîne hum ‘alâ salâtihim dâ-imûn(e). “Onlar namazlarında devamlıdırla ...