# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَذُوقُوا فَلَنْ نَز۪يدَكُمْ اِلَّا عَذَابًا۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Feżûkû felen nezîdekum illâ ‘ażâbâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara şöyle denir: “Şimdi tadın azâbı! Bundan böyle size, azâbınıza azap katmaktan başka bir şey yapacak değiliz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Tadın! Bundan sonra yalnızca azabınızı arttıracağız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şöyle deriz: "Artık tadınız, bundan böyle size azabdan başka bir şey artırmayız." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kâfirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Onlara): "Şimdi tadın (cezanızı). Artık size azabınızı artırmaktan başka bir şey yapmayacağız" (denir). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Artık tatınız, artık size azâb artırmaktan başka bir şey yapacak değiliz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Onlara şöyle denilir:) «İşte tadın (cezanızı)! Artık size azâb (ınız) ı artırmakdan başka bir şey yapmayacağız». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlara o gün şöyle denilir:) “Şimdi tadın (cezânızı)! Artık size aslâ azabdan başka bir şey artırmayacağız!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (O kâfirlere şöyle denilir): Şimdi tadın, artık size azap artırmaktan başka bir şey yapacak değiliz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık tadınız, imdi size azaptan başkasını artırmayacağız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte, tadın; size azaptan başka birşey arttırmayız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "So taste ye (the fruits of your deeds); for no increase shall We grant you, except in Punishment." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nebe' Sûresi 30. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
“Siz bu iftira etme işinin önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki o, Allah katında çok büyük bir suçtur.” (Nûr sûresi (24), 15) İslâm tarihini ...
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Sözlükte “korku namazı” anlamına gelen salâtü'l-havf tabiri fıkıhta düşman, eşkıya, hayvan saldırısı yahut yangın, sel tehlikesi gibi tehditler karşıs ...
Ayet-i kerimede buyrulur: ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ Sonra gizli açık her ...
Hatim, “Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuma” demektir. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لٰكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُ جَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُۘ ...