# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَّذ۪ي هُمْ ف۪يهِ مُخْتَلِفُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Elleżî hum fîhi muḣtelifûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hani aralarında anlaşmazlığa düştükleri o haberi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 2, 3. (İnanıp inanmamakta) ayrılığa düştükleri büyük haberi mi? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 2,3. Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri, büyük bir olay olan tekrar dirilme haberini mi? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 2,3. Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ki onlar onda ıhtilâfa düşüyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 2,3. Hakkında ihtilâf edici oldukları o büyük haberi (mi)? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ki, onlar (o müşrikler) onda ihtilâfa düşen kimselerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | 2,3. O hakkında ayrılığa düşmekte oldukları büyük haberden (öldükten sonra dirilmekten) mi? (Hem bununla alay mı ediyorlar?) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O haber ki, onlar onda ihtilafa düşmüşlerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hani anlaşmazlığa düştükleri o haberi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | About which they cannot agree. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nebe' Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...