# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّمَا تُوعَدُونَ لَوَاقِعٌۜ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnemâ tû’adûne levâki’(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Size va‘dedilen kıyâmet kesinlikle gerçekleşecektir! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bilin ki size vadolunan şey gerçekleşecek! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3,4,5,6,7. Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Herhalde size va'dolunan muhakkak olacaktır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ki size va'd (ve tehdîd) edilegelen şeyler behemehal vaaki (olacak) dır, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz ki va'd olunup durduğunuz (o kıyâmet) mutlaka vâki' (olacak)tır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak vaad olunduğunuz, (kıyamet) vuku bulacaktır. (Bunda hiç şübhe yoktur.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki vaad olunduğunuz şey, elbette vukû bulacaktır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Size vaad olunan şey mutlaka gerçekleşecektir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Assuredly, what ye are promised must come to pass. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mürselât Sûresi 7. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...