# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَبِاَيِّ حَد۪يثٍ بَعْدَهُ يُؤْمِنُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Febi-eyyi hadîśin ba’dehu yu/minûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu Kur’an’a da inanmazlarsa, artık bundan sonra hangi söze inanacaklar acaba? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kuran'dan başka hangi söze inanacaklar? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar artık ondan (Kur’an’dan) sonra hangi söze inanacaklar? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Artık bundan sonra hangi söze inanacaklar? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık bundan sonra hangi söze inanacaklar onlar? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar) artık bundan (Kur'ân'dan) sonra hangi söze inanacaklar? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık (bu ahmaklar) Kur'an'dan sonra hangi söze inanacaklar? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık bundan sonra hangi bir söze inanıverirler? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bundan sonra daha hangi söze inanacaklar? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then what Message, after that, will they believe in? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mürselât Sûresi 50. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Bedevi sözlükte “çölde konup göçerek yaşayan kimse, Arap göçebesi” demektir. İlk defa Kur’ân-ı Kerîm’de, yerleşik hayat yaşayan Araplar’la bedevî Ara ...
Kur'an'da şöyle buyrulur: "Âyetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eğ ...
Meryem sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 98 âyettir. İsmini, 16-29. âyetlerde kıssası anlatılan Hz. Meryem Aleyhisselam’dan alır. Mushaf tertibi itibarı ...
Kur'an'da insan uzuvlarının sorumluluğu şöyle bildiriliyor: "Kulak, göz ve gönül, bunların hepsi sorumludur." (İsrâ sûresi, 36) TEFSİR: Bu âyet-i k ...
Günümüzde İslâm düşmanları tarafından Kur’ân-ı Kerîm’in yakılması hâdiseleri, onların içinde bulundukları acziyet ve zavallılığın apaçık bir tezâhür ...
Basiret kelimesi sözlükte, “kalp gözüyle görme, kalp gözüyle görerek bir şeyin gerçeğini kavrama, anlama, idrak etme” demektir. Basîret, ilâhî sıfatl ...