# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كُلُوا وَاشْرَبُوا هَن۪ٓيـًٔا بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kulû veşrabû henî-en bimâ kuntum ta’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara: “Dünyada yaptığınız iyiliklerin mükâfatı olarak şimdi âfiyetle yiyin, için!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Kendilerine:) «İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için» (denir). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara denir ki: "İşlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz, içiniz." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yapmakta olduğunuz şeylere karşılık afiyetle yiyin için.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için" (denir). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yeyin, için âfiyet olsun işlediğiniz amellere mukabil |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Şöyle denilir): «İşlemiş olduğunuz (iyi) amel (ve hareketlere mukaabil afiyetle yeyin, için». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlara şöyle denilir:) “İşleyegeldiğiniz (sâlih) ameller sebebiyle (bir mükâfât olarak), âfiyetle yiyin, için!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Bu cennetliklere şöyle denilir): İşlediğiniz amellere karşılık, âfiyetle yeyin, için... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yeyiniz ve içiniz, afiyet olsun yapar olduğunuz şey sebebiyle. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Âfiyetle yiyin, yaptıklarınıza karşılık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Eat ye and drink ye to your heart´s content: for that ye worked (Righteousness). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mürselât Sûresi 43. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...