# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي ظِلَالٍ وَعُيُونٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne-lmuttekîne fî zilâlin ve ’uyûn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gönülleri Allah’a karşı saygıyla dopdolu olup O’na itaatsizlikten sakınanlar, serinletici gölgeler altında ve pınar başlarındadır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 41, 42. Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlar, elbette gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şübhesiz ki (korunan) müttakîler gölgelerde kaynaklar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 41,42. Hakıykat, takva saahibleri gölgeler, pınarlar ve canları ne isterse onlardan bir çok meyveler içindedirler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 41,42. Şübhesiz ki takvâ sâhibleri (ise, o gün) gölgelerde ve pınar başlarında, canlarının çekmekte olduğu meyveler arasındadırlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu takva sahibleri, gölgelerle kaynaklarda; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, muttakîler ise gölgelerde ve çeşmelerdedirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Takvâ sahipleri ise gölgelerde, pınar başlarındadır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | As to the Righteous, they shall be amidst (cool) shades and springs (of water). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mürselât Sûresi 41. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...
Kısa sureler Kuran'daki sırasına göre hazırlanmıştır. Fatiha suresinden başlayarak Nas suresine kadar devam eden kısa surelerin Arapça, Türkçe okunuşl ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَا ...