# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنْطَلِقُٓوا اِلٰى مَا كُنْتُمْ بِه۪ تُكَذِّبُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | İntalikû ilâ mâ kuntum bihi tukeżżibûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O gün inkârcılara şöyle denir: “Haydi, yalan saydığınız o azaba doğru gidin!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (İnkârcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnkarcılara o gün şöyle denir: "yalanlayıp durduğunuz şeye gidin;" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlara şöyle denecek: “Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haydi boşanın o yalan dediğinize |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (O kâfirlere şöyle denilecek:) «(Haydi) o yalan diyegeldiğiniz şey'e (azaba) gidin». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ki o gün kâfirlere şöyle denilir:) “Kendisini, yalanlamakta olduğunuz (azâb)a gidin!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Kıyameti inkâr edenlere o gün şöyle denir): Haydi (dünyada) yalan saydığınız azaba gidin. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kendisini yalanladığınız şeye gidiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Haydi, yalanlayıp durduğunuz şeye gidin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (It will be said:) "Depart ye to that which ye used to reject as false! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mürselât Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَلَمَّا ذَهَبَ عَنْ اِبْرٰه۪يمَ الرَّوْعُ وَجَٓاءَتْهُ الْبُشْرٰى يُجَادِلُنَا ف۪ي قَوْمِ لُوطٍۜ İbrahim cidden ağır ba ...
Her vesileyle kullarını hayra teşvik eden Rabbimiz, kullarına iyiliği öğretmek üzere şöyle buyuruyor: KUR’AN’IN ÖZETİ SAYILAN AYET-İ KERİME “İyilik, ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَخَذَ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا الصَّيْحَةُ فَاَصْبَحُوا ف۪ي دِيَارِهِمْ جَاثِم۪ينَۙ كَاَنْ لَمْ يَغْنَوْا ف۪يهَاۜ اَلَٓا اِنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنّ۪ي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ رَبّ۪ي وَرَبِّكُمْۜ مَا مِنْ دَٓابَّةٍ اِلَّا هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَاۜ اِنَّ رَبّ۪ي عَ ...
Rahmân sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 78 âyettir. İsmini 1. âyette geçen Allah Teâlâ’nın اَلرَّحْمٰنُ (Rahmân) ism-i şerîfinden alır. Bu isim, sûren ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ اِنّ۪ٓي اَعُوذُ بِكَ اَنْ اَسْـَٔلَكَ مَا لَيْسَ ل۪ي بِه۪ عِلْمٌۜ وَاِلَّا تَغْفِرْ ل۪ي وَتَرْحَمْن۪ٓي اَكُنْ ...