# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَا ظَل۪يلٍ وَلَا يُغْن۪ي مِنَ اللَّهَبِۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Lâ zalîlin velâ yuġnî mine-lleheb(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bir gölge ki ne serinlik verir, ne de alevden korur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 30, 31. Üç kola ayrılmış, (ama) ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 30,31. "gölge yapmayan ve ateşten de korumayan cehennem dumanının üç kollu gölgesine gidin." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 30,31. “Üç kola ayrılmış gölgeye gidin ki, o ne gölgelendirir ne de alevden korur.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O, ne gölgelendirir, ne alevden korur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ne gölgelendirir ne alevden korur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Ki o), gölgelendirici değildir. (Onları) alevden de korumaz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O,) ne gölgelendiricidir ne de alevden korur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ne gölgelendirir, ne alevden korur, (sırf size bir azab...) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ne gölgelendiricidir ve ne de alevden koruyabilir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir gölge ki ne serinlik verir, ne alevden korur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "(Which yields) no shade of coolness, and is of no use against the fierce Blaze. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mürselât Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...