# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَالْفَارِقَاتِ فَرْقًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Felfârikâti ferkâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hakla bâtılı birbirinden ayırdıkça ayıranlara, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Hak ile batılı) birbirinden iyice ayıranlara; |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3,4,5,6,7. Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Seçip ayıranlara, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Derken seçip ayıranlara |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | bu suretle (hak ile baatılı) tam ma'nâsiyle ayırd etmiye vaasıta olan, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Artık (hak ile bâtılı) ayırdıkça ayıranlara! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hak ile bâtılı ayıran melekler hakkı için, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra ayrılmakla ayıranlara. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ayırdıkça ayıranlara. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then separate them, one from another, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mürselât Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...