# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كُلُوا وَتَمَتَّعُوا قَل۪يلًا اِنَّكُمْ مُجْرِمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kulû ve temette’û kalîlen innekum mucrimûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey kâfirler! Şu pek kısa ömürde yiyin, için, zevklenin bakalım. Ama unutmayın ki, siz inkârcı suçlularsınız. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Ey inkârcılar!) Yeyiniz, (dünyadan) faydalanınız biraz! Gerçek şu ki, sizler suçlusunuz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yiyiniz, biraz zevkleniniz bakalım, doğrusu sizler suçlularsınız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ey inkâr edenler! (Dünyada) yiyin ve birazcık yararlanın! Şüphesiz sizler suçlularsınız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yeyin, zevk edin biraz, çünkü mücrimlersiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Ey kâfirler, dünyâda) yeyin, biraz fâidelenin! Şübhesiz ki siz günahkârlarsınız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey kâfirler! Siz de dünyada) az bir müddet yiyin, faydalanın! Çünki siz günahkârlarsınız. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey inkârcılar topluluğu!) yeyin, zevk edin dünyada biraz; çünkü günahkâr müşriklersiniz, (ahirette ateşe gireceksiniz). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yeyiniz ve menfaatleniniz biraz, muhakkak ki, siz günahkârlarsınız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Şimdilik biraz yiyip nasiplenedurun; çünkü mücrimlersiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (O ye unjust!) Eat ye and enjoy yourselves (but) a little while, for that ye are Sinners. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mürselât Sûresi 46. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Zilzâl sûresi Medine’de nâzil olmuştur. Ancak üslûp bakımından Mekkî sûrelere benzer. Zira bu sûrede de, diğer Mekkî sûreler gibi, kıyâmet günü meydan ...
Beyyine sûresi, Medine döneminde inmiştir. Sûre, 8 âyettir. Beyyine, apaçık delil demektir. BEYYİNE SURESİ ARAPÇA Beyyine Suresi Arapça Yazılışı ...
Da‘vet kelimesi Arapça’da masdar olup sözlükte “çağırmak, seslenmek, adlandırmak, dua veya beddua etmek, ziyafete çağırmak, propaganda yapmak” gibi an ...
Bakara suresinin 98. ayetinde buyrulur: مَنْ كَانَ عَدُوًّا لِلّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِه۪ وَرُسُلِه۪ وَجِبْر۪يلَ وَم۪يكَالَ فَاِنَّ اللّٰهَ عَدُوٌّ لِلْكَ ...
Beyyine sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 8 âyettir. İsmini, birinci âyetinde geçen ve “açık delil, kesin belge” mânasına gelen اَلْبَيِّنَةُ (beyyine) ...
Alak sûresi, Mekke döneminde inmiştir. Sûre, 19 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “alak” kelimesinden almıştır. ALAK SURESİ ARAPÇA Alak Sur ...