# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَجَعَلْنَا مِنْ بَيْنِ اَيْد۪يهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَاَغْشَيْنَاهُمْ فَهُمْ لَا يُبْصِرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vece’alnâ min beyni eydîhim sedden vemin ḣalfihim sedden feaġşeynâhum fehum lâ yubsirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onların önlerine bir set, arkalarına bir set yaptık; böylece onları öylesine perdeleyip kuşattık ki artık hiçbir şey göremezler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Önlerine ve arkalarına sed çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hem önlerinden bir sed, arkalarından bir sed çekmişiz, kendilerini sarmışızdır. Baksalar da görmezler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmişiz, kendilerini sarmışızdır da baksalar da görmezler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz hem önlerinden bir sed, hem arkalarından bir sed çektik. Böylece onları sarıverdik. Artık görmezler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (İsyanlarındaki ısrarları yüzünden) önlerinden bir sed, arkalarından da bir sed çektik de onları(n gözlerini) perdeledik; artık onlar görmezler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz onların önlerine (ahiret işlerine) bir engel, arkalarına (dünya işlerine) bir engel çekip kendilerini sarmışız da artık onlar (hakkı) göndermezler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Biz onların önlerinde bir sed ve arkalarında bir sed vücuda getirdik, öylece onları sarıverdik. Artık onlar göremezler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Önlerine bir sed, arkalarına bir sed çekip onları öyle bir kuşattık ki, birşey görecek halleri yoktur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And We have put a bar in front of them and a bar behind them, and further, We have covered them up; so that they cannot see. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...
Kısa sureler Kuran'daki sırasına göre hazırlanmıştır. Fatiha suresinden başlayarak Nas suresine kadar devam eden kısa surelerin Arapça, Türkçe okunuşl ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَا ...