# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لِيُنْذِرَ مَنْ كَانَ حَيًّا وَيَحِقَّ الْقَوْلُ عَلَى الْكَافِر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Liyunżira men kâne hayyen ve yahikka-lkavlu ‘alâ-lkâfirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz onu, kalben diri olanları uyarsın, kâfirler hakkında da deliller tamamlanıp ilâhî azap hükmü kesinleşsin diye indirmekteyiz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Diri olan kimseyi uyarsın ve verilen söz de inkarcıların aleyhine çıksın. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Bu), diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hayatı olanı uyandırmak, nankörlere de o söz hakk olmak için |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Bu da) hayâtı olan kimselere (gelecek tehlikeleri) haber vermek ve kâfirlere o söz hak olmak için (dir). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Tâ ki hayatta olanları (Allah'ın azâbıyla) korkutsun, kâfirlerin üzerine ise (azab husûsundaki) söz hak olsun! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Aklı olanı korkutmak, kâfirlere de azab gerçekleşmek için... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayat sahibi olan kimseyi korkutması ve kâfirler üzerine de azabın tâhakkuk etmesi için (O Kur'an'ı) indirdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Diri olanı uyarsın ve kâfirler hakkındaki hüküm yerini bulsun diye Biz ona Kur'ân'ı verdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | That it may give admonition to any (who are) alive, and that the charge may be proved against those who reject (Truth). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 70. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...