# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاٰيَةٌ لَهُمُ الْاَرْضُ الْمَيْتَةُۚ اَحْيَيْنَاهَا وَاَخْرَجْنَا مِنْهَا حَبًّا فَمِنْهُ يَأْكُلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veâyetun lehumu-l-ardu-lmeytetu ahyeynâhâ veaḣracnâ minhâ habben feminhu ye/kulûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ölü toprak, onlara Allah’ın sonsuz kudretini ve yeniden dirilişi ispatlayan muhteşem bir delildir. Şöyle ki, her bahar biz o toprağa hayat veriyor ve oradan canlıların yiyip beslendikleri çeşit çeşit ekinler, ürünler çıkarıyoruz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Bu hususta) ölü toprak onlar için mühim bir delildir. Biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık. İşte onlar bundan yerler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşte onlara bir delil: Ölü yeri diriltir ve oradan taneler çıkarırız da ondan yerler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hem bir delildir onlara ölü toprak. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem bir âyettir onlara ölü Arz: biz ona hayat verdik ve ondan habbeler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ölü toprak — ki biz onu canlandırdık. İçinden dâne (ler) çıkardık da ondan yeyip duruyorlar — onlar için bir ibret (bir delîl) dir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hâlbuki o ölü yeryüzü de (öldükten sonra dirilme husûsunda) kendileri için bir delildir. (Biz) onu dirilttik ve ondan dâneler çıkardık da bundan yiyorlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hem ölü (kurumuş) arz, (kudretimize ve ölüleri dirilttiğimize delâlet eden) bir alâmettir onlara: Biz ona (yağmur sebebiyle) hayat verdik; ondan daneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar için ölmüş yer bir ibrettir. Onu hayata kavuşturduk ve ondan daneler (meydana) çıkardık da ondan yiyiverirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ölmüş yeryüzü de onlar için bir âyettir. Biz onu dirilttik ve ondan taneler çıkardık ki, yiyip duruyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | A Sign for them is the earth that is dead: We do give it life, and produce grain therefrom, of which ye do eat. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 33. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...