# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللّٰهِ اٰلِهَةً لَعَلَّهُمْ يُنْصَرُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Vetteḣażû min dûni(A)llâhi âliheten le’allehum yunsarûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böyleyken, sanki kendilerine bir yardımı dokunacakmış gibi, kalkıp Allah’tan başka ilâhlar edindiler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar, yardım göreceklerini umarak Allah'tan başka ilâhlar edindiler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah'ı bırakıp da, kendilerine yardımı dokunur diye, başka tanrılar edindiler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilâhlar edindiler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar, Allah'tan başka birtakım ilâhlar edindiler. Güya yardım olunacaklar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Tuttular da Allahdan başka bir takım ilâhlar edindiler gûya yardım olunacaklar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar Allâhı bırakıb (gûyâ) kendileri yardım (a mazhar) edilecekler ümidiyle (başka) ma'budlar edindiler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve (güyâ) belki kendilerine yardım edilir diye Allah'dan başka ilâhlar edindiler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar, tuttular Allah'dan başka bir takım ilâhlar (putlar) edindiler; umuyorlar ki, (putlar tarafından) yardım olunacaklar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar, belki yardım olunurlar diye Allah'tan başkasını mabutlar ittihaz ettiler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir de, sanki kendilerine bir yardımı dokunacakmış gibi, Allah'tan başka tanrılar edindiler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Yet they take (for worship) gods other than Allah, (hoping) that they might be helped! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 74. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...