# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَقَدْ حَقَّ الْقَوْلُ عَلٰٓى اَكْثَرِهِمْ فَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lekad hakka-lkavlu ‘alâ ekśerihim fehum lâ yu/minûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İnsanların çoğu üzerine Allah’ın azap sözü kesinleşmiştir; çünkü onlar iman etmeyecekler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Andolsun ki onların çoğu cezayı hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun ki, hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir, bunun için artık inanmazlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun ki onların çoğunun üzerine azab sözü hak olmuştur. Onlar imana gelmezler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Celâlim hakkı için daha çoklarına karşı söz hakkolmuştur da onlar iymana gelmezler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun ki bunların çoğunun üzerine o söz hak olmuşdur. Artık bunlar îman etmezler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Celâlim hakkı için, onların çoğunun üzerine (azab husûsundaki) söz hak olmuştur; artık onlar (küfürlerindeki inadları sebebiyle) îmân etmezler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu çoğunun üzerine azap gerçekleşmiştir. (Çünkü imanı istemiyecekleri, Allah tarafından biliniyor) artık onlar iman etmezler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun ki, onların birçokları üzerine o söz (o azap emri) hak olmuştur. Artık onlar imân etmezler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onların çoğu için Allah'ın sözü bir hak olmuştur; artık iman etmezler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Word is proved true against the greater part of them: for they do not believe. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 7. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 82. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 82. Ayet Arapça: وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ ...
Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ tarafından biz insanlara gönderilmiş büyük bir hidâyet rehberidir. Allâh’ın kelâmıdır. Gökten indirilmiş, sağlam bir iptir ...
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...