# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّمَٓا اَمْرُهُٓ اِذَٓا اَرَادَ شَيْـًٔا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnemâ emruhu iżâ erâde şey-en en yekûle lehu kun feyekûn(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece “Ol!” der; o da hemen oluverir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı «Ol» demekten ibarettir. Hemen oluverir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bir şeyi dilediği zaman, O'nun buyruğu sadece, o şeye "Ol" demektir, hemen olur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O'nun emri, bir şeyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir. O da hemen oluverir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onun emri bir şeyi murad edince ona sâde ol demektir, o oluverir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onun emri, bir şey'i dilediği zaman, ona ancak «Ol» demesinden ibâretdir. O da oluverir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bir şeyi(n olmasını) dilediği zaman, O'nun emri, ona sâdece “Ol!” demektir, (o da)hemen oluverir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah'ın şanı, bir şeyin olmasını dilediği zaman, ona sadece “ol” demektir; o oluverir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O'nun emri, bir şeyi murad ettiği zaman ancak ona «Ol!» demesidir ki, o da hemen oluverir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Birşeyin olmasını dilediğinde, Onun işi “Ol” demekten ibarettir; o da oluverir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily, when He intends a thing, His Command is, "be", and it is! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 82. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...