# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَسَوَٓاءٌ عَلَيْهِمْ ءَاَنْذَرْتَهُمْ اَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vesevâun ‘aleyhim eenżertehum em lem tunżirhum lâ yu/minûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böylelerini uyarsan da uyarmasan da birdir; onlar iman etmeyecekler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onları korkutsan da korkutmasan da onlara göre birdir, inanmazlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve onlarca müsavidir: ha inzar etmişin kendilerini ha etmemişin; inanmazlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onları (azâb ile) ha korkutmuşsun, ha korkutmamışsın onlarca birdir. İman etmezler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Habîbim, yâ Muhammed!) Onları korkutsan da, korkutmasan da onlar için birdir; îmân etmezler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sen onları korkutsan da, korkutmasan da onlarca birdir; iman etmezler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onları korkutmuş olsan da, korkutmasan da onlara karşı müsavîdir, imân etmezler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Uyarsan da onlar için birdir, uyarmasan da; artık iman etmezler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The same is it to them whether thou admonish them or thou do not admonish them: they will not believe. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...