# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ اَضَلَّ مِنْكُمْ جِبِلًّا كَث۪يرًاۜ اَفَلَمْ تَكُونُوا تَعْقِلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Velekad edalle minkum cibillen keśîrâ(an)(s) efelem tekûnû ta’kilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Buna rağmen, gerçekten o içinizden nice nesilleri doğru yoldan saptırdı. Aklınızı kullanıp, ona göre davranmalı değil miydiniz? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâla akıl erdiremiyor musunuz? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştı, akletmez miydiniz? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çıkardı. Ya o zaman düşünmüyor muydunuz? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Böyle iken celâlıma karşı o içinizden bir çok cibilletleri yoldan çıkardı, ya o vakıt sizin akıllarınız yokmıy dı? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun ki (şeytan) sizden birçok halkı sapdırmadı. O vakit neye akıl etmiyordunuz? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Böyle iken, yemîn olsun ki (şeytan), içinizden birçok nesilleri dalâlete sevk etmiştir. Hiç mi akıl erdirmiyordunuz?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Böyle iken içinizden bir çok kimseleri şeytan yoldan çıkardı. O vakit neye düşünür akıl eder olmadınız? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun ki, sizden bir çok cemiyetleri sapıklığa düşürdü. Siz âkilâne düşünür olmadınız mı? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gerçekten de o sizden nice nesilleri saptırdı. Hiç mi aklınızı kullanmadınız? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "But he did lead astray a great multitude of you. Did ye not, then, understand? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 62. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...