# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنّ۪ٓي اٰمَنْتُ بِرَبِّكُمْ فَاسْمَعُونِۜ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnî âmentu birabbikum fesme’ûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Doğrusu ben, sizi de yaratan ve yaşatan Rabbinize iman ettim; öyleyse gelin beni dinleyin!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Şüphesiz ben, Rabbinize inandım, beni dinleyin.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Şüphesiz ki ben, Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haberiniz olsun ki ben rabbınıza iyman getirdim, gelin dinleyin beni |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Gerçek, ben Rabbinize îman etdim. İşte bunu benden duyun». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Doğrusu ben, sizin Rabbinize îmân ettim; artık beni dinleyin!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Haberiniz olsun ki ben, Rabbinize iman getirdim; gelin beni dinleyin.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Şüphe yok ki, ben sizin Rabbinize imân ettim. Artık bunu benden işitiniz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Ben sizin Rabbinize iman ettim; gelin beni dinleyin.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "For me, I have faith in the Lord of you (all): listen, then, to me!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 25. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...