# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | هُمْ وَاَزْوَاجُهُمْ ف۪ي ظِلَالٍ عَلَى الْاَرَٓائِكِ مُتَّكِؤُ۫نَ | |
Türkçe Okunuşu * | Hum ve ezvâcuhum fî zilâlin ‘alâ-l-erâ-iki mutteki-ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kendileri ve eşleri, gölgeler altında, koltuklara kurulup yaslanırlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara kurulurlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlar ve eşleri gölgeliklerde, tahtlar üzerine yaslanmışlardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kendileri ve eşleri gölgelerde koltuklar üzerine kurulmuşlardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kendileri ve zevceleri erîkeler üzerine kurulmuşlardır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kendileri de, zevceleri de (cennet) gölgeler (in) dedirler. Tahtların üstüne kurulub dayanmışlardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onlar ve hanımları, (artık o gün) gölgelerde tahtlar üzerinde (oturup) yaslanmış olanlardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kendileri ve zevceleri, ağaçların gölgeleri altında süslü koltuklar üzerine kurulub yaslanmışlardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar ve zevceleri gölgeler içinde tahtlar üzerine dayanıp durmuşlardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Eşleriyle birlikte gölgelerdeki koltuklara kurulmuşlardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They and their associates will be in groves of (cool) shade, reclining on Thrones (of dignity); |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 56. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...