# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالْقَمَرَ قَدَّرْنَاهُ مَنَازِلَ حَتّٰى عَادَ كَالْعُرْجُونِ الْقَد۪يمِ | |
Türkçe Okunuşu * | Velkamera kaddernâhu menâzile hattâ ‘âde kel’urcûni-lkadîm(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ay için de bir takım menziller tâyin ettik; dolaşa dolaşa sonunda o, eski hurma salkımının ağaçta kalan yıllanmış sapı gibi kuru, sarı, hilal gibi kavisli olur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ay için de sonunda kuru bir hurma dalına döneceği konaklar tayin etmişizdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ay'a gelince, ona menziller tayin ettik. Nihayet o eski hurma salkımının çöpü gibi (yay haline) dönmüştür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Aya da: menzil menzil ona mıktarlar biçmişizdir, nihayet dönmüş eski urcun gibi olmuştur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ay (a gelince:) Biz ona da menzil menzil mıkdarlar ta'yîn etdik. Nihayet o, eski hurma salkımının eğri çöpü gibi bir haale dönmüşdür (döner). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Aya da (kendi yörüngesinde birtakım) menziller takdîr ettik; nihâyet (bir menzilinde de eğrilmiş) eski hurma dalı gibi olmuştur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ayın da seyrine menziller (miktarlar) takdir ettik. Nihayet kurumuş eski hurma dalının yay şeklini alır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Biz kamer'e de konaklar takdir ettik. Nihâyet hurma salkımının eski kurumuş eğri dalı gibi bir hale dönmüş olur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ay için de menziller belirledik ki, git gide kurumuş hurma dalına döner. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And the Moon,- We have measured for it mansions (to traverse) till she returns like the old (and withered) lower part of a date stalk. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...