# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَٓا اَنْزَلْنَا عَلٰى قَوْمِه۪ مِنْ بَعْدِه۪ مِنْ جُنْدٍ مِنَ السَّمَٓاءِ وَمَا كُنَّا مُنْزِل۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ enzelnâ ‘alâ kavmihi min ba’dihi min cundin mine-ssemâ-i vemâ kunnâ munzilîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onun şehâdetinin ardından kavmini helâk için gökten bir ordu indirmedik, indirmeye gerek de duymadık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz ondan sonra, onun milletini helâk etmek için üzerlerine gökten herhangi bir ordu indirmedik ve indirecek de değildik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 28,29. Ondan sonra milleti üzerine gökten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de değildik; sadece tek bir çığlık.. o kadar, hemen sönüp gittiler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz arkasından kavminin üzerine bir ordu indirmedik, indirecek de değildik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Arkasından ise kavmının üzerine Semâdan bir ordu indirmedik indirecek de değildik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ondan sonra kavminin üzerine gökden hiçbir ordu indirmedik, indiriciler de değildik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ondan sonra (Habîbü'n-Neccar'ın öldürülmesinin ardından) onun kavminin üzerine gökten hiçbir ordu indirmedik; indirici kimseler de değildik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Habîbü'n-Neccar'ın, kavmi tarafından) öldürülmesinden sonra kavminin üzerine (azab olarak) gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değildik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onun kavmi üzerine ondan sonra gökten hiçbir ordu indirmedik ve Biz indirecekler de olmadık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ondan sonra Biz Onun kavmine gökten ordu indirmedik; indirecek de değildik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And We sent not down against his People, after him, any hosts from heaven, nor was it needful for Us so to do. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 28. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...