# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاٰيَةٌ لَهُمْ اَنَّا حَمَلْنَا ذُرِّيَّتَهُمْ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve âyetun lehum ennâ hamelnâ żurriyyetehum fî-lfulki-lmeşhûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İnsanlar için Allah’ın birliğini gösteren bir başka delil, nesillerini yüklü gemilerde batmadan taşımamızdır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onların zürriyetlerini dopdolu bir gemide taşımamız da onlar için büyük bir ibrettir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 41,42. Onlara bir delil de: Soylarını dolu gemiyle taşımamız ve kendileri için bunun gibi daha nice binekler yaratmış olmamızdır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar için bir delil de bizim, onların neslini dolu bir gemide taşımamızdır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir âyet de onlara o dolu gemide zürriyyetlerini taşımamız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar için bir âyet (ve ibret) de bizim, onların zürriyyetlerini o dopdolu gemilerde taşımış olmamız, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yine onlar için (kudretimize) bir delildir ki, gerçekten biz zürriyetlerini o dolu gemide taşıdık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İnsanlar için (kudretimize delâlet eden) bir alâmet de (ticarete gönderdikleri) evlâdlarını dolu gemide taşımamız; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar için bir alâmettir, onların çoluk çocuklarını dolmuş bir gemiye muhakkak bizim yükletmiş olmamız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar için bir âyet de, nesillerini dolu gemide taşımamızdır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And a Sign for them is that We bore their race (through the Flood) in the loaded Ark; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yâsin Sûresi 41. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...