# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَوْمَ يَخْرُجُونَ مِنَ الْاَجْدَاثِ سِرَاعًا كَاَنَّهُمْ اِلٰى نُصُبٍ يُوفِضُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Yevme yaḣrucûne mine-l-ecdâśi sirâ’an ke-ennehum ilâ nusubin yûfidûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O gün kabirlerinden süratle çıkarlar; sanki belli bir hedefe varmak istercesine koşarlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 43, 44. O gün onlar, sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi, gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş bir halde kabirlerinden fırlaya fırlaya çıkarlar. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 43,44. Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 43,44. Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir hâlde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki putlara gidiyorlarmış gibi fırlayacaklar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O günkü kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki çantalariyle dikmelere (putlara) gidiyorlarmış gibi fırlıyacaklar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O gün onlar, sanki dikili bir şey'e koşuyorlar gibi, kabirlerin) den fırlaya fırlaya (mahşere) çıkarlar, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün kabirlerden sür'atle çıkarlar; sanki onlar, dikili taşlara (putlara) akın ediyorlardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O gün, kabirlerinden koşarak çıkacaklar; sanki (ibadet ettikleri) dikili putlara koşuyorlarmış gibi... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O gün ki, kabirlerinden sür'atle çıkarlar, sanki onlar dikili bir şeye koşarlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O gün kabirlerinden pek hızlı çıkarlar; sanki karşılarında dikili hedeflere koşar gibidirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Day whereon they will issue from their sepulchres in sudden haste as if they were rushing to a goal-post (fixed for them),- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meâric Sûresi 43. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...