# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velleżîne hum lifurûcihim hâfizûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar iffet ve namuslarını titizlikle korurlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 29, 30, 31. Irzlarını koruyanlar -ancak eşlerine ve cariyelerine karşı müstesna; çünkü onlar kınanmaz; bundan öteye (geçmek) isteyenler ise, onlar taşkınların ta kendileridir-; |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 29,30. Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar ki ırzlarını korurlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve onlarki apışlarını korurlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 29,30. Şunlar da (öyle): Karılarından, yahud sağ ellerinin mâlik olduklarından başkasına karşı utanacak yerlerini saklayanlar. Çünkü onlar (bunlar Hakkında) kınanmış değildirler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O kimseler ki, onlar, ırzlarını koruyanlardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar ki, avret yerlerini korurlar, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar ki, kendi tenâsül uzuvlarını muhafaza ederler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar iffetlerini korurlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And those who guard their chastity, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meâric Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...