# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالَّذ۪ينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ يُحَافِظُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Velleżîne hum ‘alâ salâtihim yuhâfizûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar, bütün şartları ve rükünleriyle birlikte namazlarını vaktinde kusursuz olarak kılar ve hiç geçirmezler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Namazlarını koruyanlar; |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Namazlarına riayet edenler, |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Namazlarına devam ederler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve onlarki namazları üzerine muhafızlık ederler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Namazları (nın hakkını) muhaafaza edenler, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O kimseler ki onlar, namazlarını (şartlarına riâyet ve ona devâm ederek) muhâfaza ederler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar ki, namazlarını gözetirler, (şartlarına riayet ederek gereği üzere devamlı olarak kılarlar), |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar ki, namazları üzerine muhafazada bulunurlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar namazlarını gözetir ve korurlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And those who guard (the sacredness) of their worship;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meâric Sûresi 34. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “…Kur’ân’ı tâne tâne oku.” (el-Müzzemmil, 4) KUR’AN’I YÜZÜNDEN DOĞRU BİR ŞEKİLDE OKUMAK Hadîs-i şerîfte de Kur’ân’ı güzel ...