# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَيَطْمَعُ كُلُّ امْرِئٍ مِنْهُمْ اَنْ يُدْخَلَ جَنَّةَ نَع۪يمٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Eyatme’u kullu-mri-in minhum en yudḣale cennete na’îm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yoksa onlardan her biri inanmadan nimetlerle dolu cennete girmeye mi hevesleniyor? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlardan her biri nimet cennetine sokulacağını mı umuyor? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlardan herbiri nimet bahçesine konulacağını mı umuyor? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlardan her biri Naîm cennetine sokulacağını mı umuyor? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlardan herbiri, bir nimet cennetine sokulacağını mı umuyor? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onlardan her kişi na'îm Cennetine sokulacağını ümidmi ediyor? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlardan herkes Naîm cennetine sokulacağını mı ümîd ediyor? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onlardan her bir şahıs, Naîm Cennetine konulacağını mı umuyor? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlardan her şahıs, (nimetleri bol olan) Naîm Cennetine sokulacağını ümid mi ediyor? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlardan her bir şahıs naim cennetine girdirileceğini mi ümit ediyor? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlardan herbiri, nimetlerle dolu Cennete gireceğini mi umuyor? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Does every man of them long to enter the Garden of Bliss? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meâric Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...