# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَٓا اُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ اِنَّا لَقَادِرُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Felâ uksimu birabbi-lmeşâriki velmeġâribi innâ lekâdirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hayır! İş onların umdukları gibi değildir! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki elbette bizim her şeye gücümüz yeter. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 40, 41. Şu halde (işin gerçeği) öyle (umdukları gibi) değil! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter ve kimse bizim önümüze geçemez. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 40,41. Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 40,41. Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Artık o doğuların ve batıların Rabbine yemine ne gerek, elbette bizim gücümüz yeter. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Artık o maşrıklerin, mağriblerin Rabbı için yemîne ne hacet, şübhesizki biz elbette kadiriz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 40,41. Yine hayır, (iş onların umdukları gibi değildir). Doğuların, batıların Rabbine andederim ki, şübhesiz biz onların yerine kendilerinden daha hayırlısını getirmiye de elbette kaadiriz ve biz, önümüze geçilebilecekler (den) de değiliz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 40,41. Doğuların ve batıların Rabbine (Zâtım üzerine) yemîn ederim ki, şübhesiz biz(onların) yerine onlardan daha hayırlılarını getirmeye elbette gücü yetenleriz ve biz(kudretinin) önüne geçilenler değiliz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık doğuların ve batıların Rabbine kasem olsun ki, muhakkak biz kadiriz, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık öyle değil, meşriklerin ve mağriblerin Rabbine kasem ederim ki şüphe yok, Biz elbette kâdiriz, |
11. | Ümit Şimşek Meali | 40,41. Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha hayırlılarını getirmeye Bizim elbette gücümüz yeter; hiç kimse de Bize engel olamaz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Now I do call to witness the Lord of all points in the East and the West that We can certainly- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meâric Sûresi 40. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...