# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَع۪يدًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnehum yeravnehu be’îdâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Doğrusu onlar, kıyâmeti ve cezayı uzak görüyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu inkarcılar azabı uzak görüyorlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz onlar o azabı uzak görüyorlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Çünkü onlar onu uzak görürler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Çünkü onlar onu uzak görürler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Filhakıyka onlar bunu (imkândan) uzak görürler, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Doğrusu onlar, onu (o azâbı akıldan) uzak görüyorlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu onlar, onu uzak (imkânsız) görüyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, onlar onu uzak görürler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar o günü uzak görüyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They see the (Day) indeed as a far-off (event): |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meâric Sûresi 6. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...