# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | سَاَلَ سَٓائِلٌ بِعَذَابٍ وَاقِعٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Se-ele sâ-ilun bi’ażâbin vâki’(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Birisi kalkıp gerçekleşeceği kesin olan bir azabın hemen gelmesini istedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3. Birisi, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek olan ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2,3. Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3. Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir isteyen, olacak azabı istedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İstedi bir sâil bir azâbı ki olacak |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İsteyen biri inecek azâbı istedi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bir isteyici, vâki' olacak olan bir azâbı istedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İnecek olan bir azabı, istedi bir isteyen; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İsteyen biri, başına gelecek azabı istedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | A questioner asked about a Penalty to befall- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meâric Sûresi 1. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...